SIGMUND FREUD HAKKINDA BİRKAÇ ŞEY

birkaç gündür sigmund freud hakkında bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. hakkında bir şeyler okudum, izledim, dinledim. öğrendiğim birkaç şeyi buraya not düşmek istiyorum.

1856-1939 yılları arasında yaşamını sürdürmüş olan sigmund freud yahudiydi, bulunduğu çevre tarafından zaman zaman dışlanıyordu; fakat o bu durumu aşmayı başarabildi. zamanla muhtemelen inançsız hale geldi.

ailesi doğumu esnasında yaşanan bir durumdan dolayı sahip oldukları bir batıl inanç doğrultusunda onun başarılı olacağına inanıyor ve öyle yetiştiriyorlardı. sonuç olarak da o başarılı oldu, eğitimi süresince sınıfının en başarılı öğrencileri arasındaydı. ailesinin bu batıl inanç doğrultusunda onun başarılı olacağına inanmaları diğer kardeşlerine daha az özen gösterilmesine sebep olmuştu.

eğitimini felsefe veya hukuk alanında almak istiyordu; ta ki charles darwin ile karşılaşana kadar, charles darwin ile karşılaştıktan sonra freud'un fikirleri tamamen değişti ve tıp bilimine merak saldı ve eğitimini tıp bilimi üzerine yaptı. nöroloji doktoru olarak mezun oldu. (karşılaşmaktan kasıt onunla tanışmak değil efenim.)

döneminde hiç kimsenin üzerine gidemeyeceği cinselliğin üzerine gitmiş. çoğu çevreler tarafından sapkın ilan edilmişti.

kokain kullanıyordu ve kokainin etkilerini araştırıyordu. muhtemelen morfin de kullandığı oldu. hatta kokain ile lokal anestezinin kaşifi olduğu söylenir. bu uyuşturucuları kullanan bir arkadaşında deneyimlediği kötü sonuçlar doğrultusunda bu uyuşturucuları kullanmayı bıraktı. o dönemlerde bu uyuşturucuların iyi ya da kötü sonuçlar verdiğine dair elde pek bir kanıt yoktu.

hipnoz ile hastalarını tedavi etmeye çalışıyordu. fakat bir hastasının hipnoz sonrası boynuna atladığı bir tedavi sonrası hipnoz tedavisine son verdi. nörolojik tedavi için farklı teknikler arıyordu. yolları dr.josef breuer ile kesişti ve belki de o tarihin bir dönüm noktasıydı. onunla yakın arkadaşlık kurdu. breuer ise tecrübelerini freud ile paylaştı. breuer bir tedavisinde hipnoz altındaki bir hastaya sürekli problemini anlattırmaya çalışıyordu. bu durum freud da bir ışık çakmasına sebep oldu. bilinçaltı ve psikanaliz burada doğmaya başladı. freud bunun üzerine gitti ve hayatının konusu olacak bilinçaltı ve psikanaliz çalışmalırını hızla başlattı.

bir çok çevreden karşı tepki aldı ama hiç vazgeçmedi. yanında olan insanlar yanında olmaktan vazgeçti, bir çoğu ile arası açıldı ama o çalışmalarına devam etti.

bence, freud'un bu çalışmaları doğrultusunda psikoloji, terapi tedavisi bilim dünyasına katılmış oldu.

freud'un çalışmaları hiçbir zaman bilimsel kanıt niteliğinde olmamıştır, ama o bilime adını kazımayı başarmıştır. ve en nihayetinde ölümüne yakın yıllarda saygınlık kazanmayı başarmıştır.

2.dünya savaşı onu yerinden yurdundan etmiş ve onu londra'ya sürüklemiştir. ağız kanseri olan freud ciddi acılar çekmekteydi ama ona rağmen tedavilerine devam etmeye çalışıyordu. acıları artık dayanılmaz hale geldiğinde kendi isteği ile yüksek dozda morfin verilerek hayatına son verildi.